Koçluk

Değişimin çok hızlı olduğu bir dönemden geçiyoruz. Kimi zaman parçalandığımız, belirsizliklerin içindeki zorlanmalarımızla kaygı ve korkuyu çokça hissettiğimiz, 'hayatın zor olduğu' hikayesini daha çok anlattığımız zamanlar. Herkes kendi değişimini yaşıyor.  
Alice'in Harikalar Diyarı deneyiminde dediği gibi: "Bu sabah kalktığımda en azından kim olduğumu biliyordum. Ancak o zamandan beri pek çok değişim geçirmiş olduğumu düşünüyorum."


Değişim varsa yaşam var demek. Değişim biz istesek de istemesek de oluyor; büyüyoruz ve değişiyoruz. Peki ne oluyor da bu süreçte hayatın akışından savruluyoruz, parçalarımıza ayrılmış gibi hissediyoruz?

Çoğumuzun isteği hayatın koşullandırmalarından özgürleşerek mutluluğu deneyimleyebilmek; eksik ya da parçalanmışlık hissinde uzaklaşarak, tamamlanmışlık hissetmek. En büyük zorlanmayı ise bu dünyadaki İNSAN olma yolculuğumuz sırasında özümüzle bağlantımız koptuğunda yaşıyoruz. Birşeylerin değişmesi için çareyi dışarıda arıyoruz. Halbuki hiç bir değişim veya dönüşüm özümde KİM olduğum gerçeğine ulaşmadan yaşanamıyor. Ancak öncelikle KİM olmadığımı keşfetmem yani başkalarından, ailemden hatta atalarımdan -fark etmeden- yüklendiklerimin sistemime etkileri ile kendime dair anlattığım hikayeleri anlamam önkoşul. Bana ait olmayanı bilinçli bir şekilde fark edip bıraktıkça özüme ulaşıyor, beni ben yapan kaynaklarımı fark ettikçe de kendi -gerçek- hikayemi anlamlandırıyorum ve sahipleniyorum. Hiç hayal ettin mi: "ÖZ potansiyelin hayatını yönetiyor olsaydı acaba nasıl bir yaşamın olurdu?" Kendi ÖZümle hizalandığımda hayatı, doğal ritmimle uyumlu bir şekilde yaşıyorum. YAPma düzleminden OLma düzlemine geçtiğimde zorlanmalarımı da başka bir gözle görmeye başlıyorum, artık görünenin ötesini de algılıyorum. Beden-zihin-ruh bütünlüğüm, kalbimin ve beynimin uyumu en büyük kaynağım oluyor. Bu parçalarımın elele; biri dengesini yitirdiğinde diğerinin de dengesini yitirdiğini idrak ediyorum. Kendime ve her türlü deneyimime dost bir bakış açısı geliştiriyorum. Yaşamdaki büyük resmimi, bu yaşamdaki bana özel misyonu anlayıp kendi gerçekliğimde yol aldıkça dünyayla ilişkimde de dengeli ve huzurlu bir hizalanma oluyor. Bilincimin evrilmesiyle yaşamı daha güvenli bir alandan ve bir amaç etrafında deneyimliyorum. Kendime ve yaşama EVET dediğim ferah bir alandan evriliyorum İNSAN olmaya ve onun içinde farkındalıkla bambaşka deneyimlere açılıyorum. 

Şu anda okudukların hayal dünyasından çıkmış bir masal tadında gelebilir sana. Bu hayali kendi gerçekliğine dönüştürme potansiyeli her birimizde var, ancak odağını kendi yoluna adadığın taktirde. Evet, geçmişteki ve andaki bazı durumlar acı verebilir ancak 2 seçim var: Ya kaçarsın ya da ondan öğrenir geçmişi de arkana sağlam bir şekilde alırsın. Beynin işleyiş biçimine göre neye odaklanırsak onu büyütürüz. Dolayısıyla bu süreçte, odak ve adanmışlığı içinde barındıran niyetinle ilk adımı atmak seni yoluna çıkarır. Zaman ister bu süreç, sabır ister, kendine dost bir yaklaşım ister. Zorlanmaların fazlaca olduğu zamanlarda "Ben bu süreci kendim de aşarım" diyebilir, kitaplar okuyabilir çalışmalar da yapabilirsin. Ancak tetiklendiğim zorlanma sırasında yeni öğrendiğim bilgiler değil bilinçdışımdaki dinamikler, eski paternlerimin sinir sistemimdeki izleri beni kontrol eder. Yeni bilgilerin içselleştirilmesi ve sistemimde beni destekleyen yeni ağlar yaratılabilmesi düzenli bir pratikle olur. Odaklanmak ve adanmışlık bu nedenle çok önemlidir. Bu doğrultuda bu ÖZünle hizalanma yolculuğu kendine YENİden bakma cesareti istese de yolunda sana sunulan güvenli bir alandan aldığın destekle kendi hızında ilerleyebilirsin:

“Hayallerimden aldığım ilhamla kendi gerçeğimi yaşamda deneyimlemek için KİM olmayı seçiyorum? Sorusunun rehberliğinde kendi özüne açılarak…

Bütünsel bir yaklaşımla yoldaşlık yaptığım bu süreçte, bir takım hedeflere ulaşmak için ‘seçenekler-strateji-eylemler” oluşturmanın, bir alanda en iyi olmanın ötesinde senin KİM olduğunu anlamana ve kendini gerçekleştirmene kapsayıcı bir alan açmaktır esas olan. Kendi özüne doğru, yönünü bulabilmek için sana özel açtığım bu güvenli alan, içsel bilgeliğinle bağlantını sürekli tutarak ondan aldığın güçle ilerlemeni ve KİM olduğun gerçeğini yaşamında cesaretle ifade etmeni destekler. Böylece bu dünyada sana özel misyonunu gerçekleştirmenin yolu açılır ve dünyaya katkı olursun.


"Her insan tam ve bütün. İhtiyacı olan tüm kaynaklar içindedir." kabulünden yola çıkarım. Yani aslında ne tamir edilecek bir şey, ne de zorla değiştirilmesi gereken direnmemizi gerektiren bir şey var. Her birimizin varoluşunda sonsuz bir potansiyelle doğuyoruz. Ancak gelişim evrelerindeki bazı deneyimlerimiz ve öğrenmelerimizle bu potansiyeli derinlere iterek üstünü toz toprakla kapatıyoruz. Fark ettiklerimiz bilincimizde fark etmediklerimiz ise bilinçdışında yerini alıyor. Adına insan olma deneyimi denilen bu yolculuğu nasıl yaşayacağımızın seçiminin ise bize ait olduğu yanılsamasındayız. Gün içinde seçimlerimizin %95’ini farkında olmadığımız bilinçdışındaki inanışlar, kısıtlayıcı düşünceler, kodlanmalar yönlendiriyor desem. Yani görünürdeki toz toprağın yarattığı etkilerle uğraşılıyor çoğu zaman. Zihinsel bir farkındalık yaratarak hızlıca çözüme ulaştığımız yöntemler toz toprağın etkisini o an için ortadan kaldırır ancak kısıtlayıcı inancın görünenin ötesindeki kökten dönüşümünü sağlamaz. Bir zaman sonra tekrar başka bir olayla yeniden karşımıza çıkar. "Neden hep aynı döngüleri yaşıyorum?" diye sorup cevabını alamadığın pek çok konunun gerçek kaynağı budur aslında. Bazen de kaynağı tanımlarsın ancak nasıl ilerleyeceğini bilemeyebilirsin. Bu noktada asıl destekleyici olan ise görünenin altındakileri de görünür hale getirebilmektir. OLma düzleminde gerçekleşen, sürdürülebilir bir sürece ihtiyaç vardır. Bütünsel bir yaklaşımın desteklediği Dönüşümsel Koçluk oldukça destekleyicidir.

Bu süreç kendi yaşam müziğini nasıl çalacağını öğrendiğin bir sürece benzetilebilir. Önce kendi müziğinin doğasını keşfederek ardından kendi doğanın fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal bahçelerinde derin araştırmalar yaparak deneyimlediğin bir yolculuktur. Bahçelerinde gezerken seni kısıtlayan korku ve inanış olarak şekillenmiş gölgelerinle karşılaşabilirsin. Onlarla ilişkinin çerçevesine farklı bir bakış açısı getirmeye başlarsın. Döngüsü tamamlanmışlarla vedalaşıp, içeride kendine doğru giden yeni alanlar açarsın. Yaşamındaki davranışlarına, tutumlarına, ve seçimlerine yansır.

Beni de, yolunu aydınlatan bir Rehber gibi düşünebilirsin: Olduğun halinle kabul edildiğin bir alanda seni derinden ve yargısızca dinleyen, kendine odaklanma sürecinde ilhamını yeniden bulmanı ve yaratıcı potansiyelini harekete geçirmeni destekleyen biri. Görevim, elimde tuttuğum fenerimle ışığı derinlerine nazikçe tutarak kendi iç işleyiş sistemini anlamana, içinde bulunduğun duruma, zorlanmalarına, duygularına, düşüncelerine bütünsel bir pencereden bakarak kendi özünden aldığın destekle yaşamının her alanına yansıyacak değişimlerin en doğal haliyle oluşmasına rehberlik etmektir. Bunu yaparken de farklı pek çok teorik çerçeveden ve kendi iç bilgeliğimden destek alırım. Ben sana uyumlanırım bu süreçte, ancak senin bütünlüğünü sana yansıtan biri olarak yol boyu kimi zaman zorlandığın anlar da olabilir. O anlarda şefkatle açtığım alanda zorluğun içinde kalmana destek olacak kaynaklar yaratırsın ve büyüyerek, genişleyerek yol alırsın. Kişi kendini bildiğinde özünden gelenleri şu andaki gerçeğine dönüştürmesi doğallığıyla olur. Zorlanmalarımız bu açıdan yolumuza dönmemizi işaret eden hediyeler barındıran mesajlardır.

Tüm bu sürecin sonunda eylemlerin, kendi varoluşundan doğallığıyla aktığında iç tatmini yüksek, dengede ve yaşamın ritmiyle uyumlu deneyimler oluşturursun. Psikolojik sağlamlığınla kendi yolunda kendi hızında ilerlemenin güveni ve keyfi sana eşlik eder. Yaşamdaki rehberin ve en yakın dostun, artık özündeki sonsuz potansiyelin olur, dışarıdaki biri değil.

Her birimizin içinde kendi şifasını en iyi bilen bir alan olduğuna inanırım. Bu süreçte kendinle olan bağı farkındalıkla yaşadıkça, var olan herşeyle, yaşamla bağlarını da  farkındalıkla deneyimlersin. Kaynaklarının desteğiyle yaşam boyu kendini şifalandırma yeteneğine can vermiş olursun. "Tam da şu anda ihtiyacım olan ne?" sorusu sana her daim eşlik eder.

Yolculuğuna eşlik ettiğim her İnsan benim için büyük bir ilham kaynağı.

Dilerim, özünle bir olduğun, yolunda adanmışlıkla yol alırken dünyaya katkı ve bıraktığın izle ilham olduğun bir yaşam deneyimin olur.

Sevgiyle, huzurla, uyumla...
Hülya Ayav



Not: Okuduklarının yüreğinde bir yansıması olduysa eğer, tanışmak için hulya@morpheusgelisim.com adresimden bana ulaşabilirsin.